Search
English Turkish Sentence Translations Page 152494
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| The only way to correct the problem | Sorunu çözmenin tek yolu... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| is to shut down the entire grid, purge all the operating systems | ...bütün şebekeyi kapatıp, tüm işletim sistemlerini temizleyip... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| and restart the relays. | ...şebekeleri yeniden başlatmak. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| And that could take days. | Bu da günler sürebilir. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Which is why it is imperative | Bu sebeple acilen olağan üstü hal ilan etmelisiniz. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| What good will that do | Kendimizi savunacak durumumuz yoksa ne işe yarayacak? | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Mr. President, we can use | Lakota'nın ışınlayıcısını ve iletişimini devreye sokarak... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| to mobilize every Starfleet officer on Earth | ...Dünya'daki tüm Yıldız Filosu subaylarını 12 saatten önce toplayabiliriz. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| We've been preparing | Uzun süredir böyle bir olasılığa hazırlanıyorduk. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| We have stockpiles of phaser rifles | Yığınla fazer tüfeğimiz, kişisel güç alanlarımız, foton bombalarımız var... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| enough to equip an entire army. | ...bir orduyu donatmaya yeter. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| I can start getting men on the streets immediately. | Sokaklara hemen asker çıkarabilirim. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| What you're asking me to do is declare martial law. | Siz benden sıkı yönetim ilan etmemi istiyorsunuz. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| What I'm asking you to do is let us defend this planet. | Sizden istediğim gezegeni savunmamız için izin vermeniz. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| We don't know what the changelings will do next | Değişkenlerin bundan sonra ne yapacaklarını bilmiyoruz... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| but we have to be ready for them. | ...ama hazırlıklı olmalıyız. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Ben, tell him. | Ben, söyle ona. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Sir, the thought of filling the streets with armed troops | Efendim, sokakları silahlı adamlarla doldurma fikri... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| is as disturbing to me as it is to you | ...beni de en az sizin kadar rahatsız ediyor... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| but not as disturbing | ...ama direniş gösteremeyen Dünya'ya inen bir Jem'Hadar... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Ianding on Earth without opposition. | ...ordusunu düşünmek çok daha kötü. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| The Jem'Hadar are the most brutal | Jem'Hadar karşılaştığım en gaddar ve en etkili askerler. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| They don't care about the conventions of war | Ne savaş adetlerini umursuyorlar ne de sivilleri korumayı. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| They will not limit themselves to military targets. | Askeri hedeflerle yetinmeyeceklerdir. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| They'll be waging the kind of war | Dünya'nın Federasyonun kuruluşundan beri görmediği bir savaş yapacaklar. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| At the same time, my people will continue | Aynı zamanda benim insanlarım da Dünya'nın savunmasını... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| to undermine Earth's defenses in any way they can. | ...her türlü yolla engellemeye devam edecekler. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| This power outage is only the beginning. | Bu güç kesintisi sadece bir başlangıç. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| I never sought this job. | Bu işi hiç istememiştim. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| I was content to simply represent my people | Kendi insanlarımı Federasyon Konseyinde temsil etmek yetiyordu. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| When they asked me to submit my name for election | Seçim için adımı yazdırmamı söylediklerinde... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| I almost said no. | ...neredeyse ret ediyordum. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Today, I wish I had. | Bugün, keşke etseydim diyorum. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| We appreciate your feelings, Mr. President | Duygularınızı anlıyoruz bay Başkan. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| but we don't have time for regrets. | Ancak pişmanlıklar için vaktimiz yok. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| You accepted the job and now it's yours. | İşi kabul ettiniz ve artık iş sizin. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| there are people all over this planet right now | ...şu anda gezegenin dört bir yanında şimdi ne olacak... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| huddled in the dark, terrified about what might happen next. | ...korkusuna kapılmış karanlıkta bekleyen insanlar var. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| They're waiting for a sign, something to reassure them | Bir işaret bekliyorlar, her şeyin yoluna gireceğine dair... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| that everything will be all right | ...güvence verecek bir şey ama fazla uzun da beklemeyeceklerdir. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Fear is a powerful and dangerous thing | Korku çok güçlü ve tehlikeli bir şeydir... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| and if you don't act | ...ve harekete geçmezseniz, yalnız olmadıklarını göstermezseniz... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| then fear will surely take over. | ...korku mutlaka üstün gelecektir. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Give us the authority we need, Mr. President | İhtiyacımız olan yetkiyi verin bay Başkan... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| and we will take care of the rest. | ...gerisini biz hallederiz. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Earth is in your hands, gentlemen. | Dünya sizin ellerinizde beyler. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Do what needs to be done. | Yapılması gerekeni yapın. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| You've made the right decision. | Doğru bir karar verdiniz. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| I hope you're right... | Hepimizin iyiliği için... | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| for all our sakes. | ...umarım haklısınızdır. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Grandpa, wake up! | Büyükbaba uyan. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| I'm checking my eyelids for holes. | Göz kapaklarımda delik var mı diye bakıyorum. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| You'd better come take a look at this. | Gelip şuna baksan iyi olacak. | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Take a look at what? | Neye baksam? | Star Trek: Deep Space Nine Homefront-1 | 1996 | |
| Where do you want me to put this? | Bunu nereye bırakayım? | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Anywhere you can find room. | Odada bulduğun herhangi bir yere. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| I bet you can't wait to put all this together | İddiaya girerim tüm bunları bir araya getirmeye sabırsızlanıyorsun. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| so you can start shape shifting around the room again. | Böylece yine odanın her tarafında yeniden şekil değiştirmeye başlayabilirsin. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Oh, I suppose. | Oh, galiba. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Though I did enjoy sleeping in a bed. | Gerçi bir yatakta uyumaktan çok keyif aldım. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Well, there's nothing | Eğer istersen | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| to stop you from sleeping in a bed if you want to. | bir yatakta uyumaktan alıkoyan seni bir şey yok. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Except that now when I'm asleep | Uyurken jelatinimsi | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| I tend to revert to my gelatinous state | halime dönme eğilimim ve zemine | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| and slide onto the floor. | akıp gitme durumu hariç. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| No, the bed goes. | Hayır, yatak gidiyor. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| I'm a changeling, not a solid. | Bir bir değişkenim, bir katı değilim. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| There's no use pretending otherwise. | Aksine davranmak faydasız. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| I guess we can put all this in storage. | Bunların hepsini depoya kaldırabiliriz. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| What about these padds? | Bu tablete ne dersin? | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Uh... | Şeyyy.. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Finding and Winning Your Perfect Mate | Bulma Mükemmel Eşi Bulmak ve Elde Etmek | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| by Doctor Jennings Rain. | Yazar Doktor Jennings Rain. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| I'll take that. | Bunu alayım. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| I thought I was going | Hayatımın geri kalanını | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| to be a humanoid for the rest of my life. | bir insanımsı olarak sürdüreceğimi düşünüyordum. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| There were certain things... | Bazı şeyler vardı | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| You don't have to explain, Odo. | Açıklama yapmana gerek yok Odo. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| I only read the first three chapters. | Sadece ilk üç bölümü okudum. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Maybe you should finish it. | Belki de bitirmen gerekir. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Why waste my time? | Neden zamanımı harcayayım ki? | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Romance is for solids. | Romantiklik katılara özgü. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Well, you are a solid, 18 hours a day. | Sen günde 18 saat zaten bir katısın. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| I'm sure there are plenty of women on this station | Eğer bir şans verirsen, bu istasyonda | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| who would be very interested in you | sana ilgi duyabilecek bir sürü | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| if you gave them a chance. | kadın var eminim. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| I'll keep that in mind, Major. | Bunu aklımda tutarım Binbaşı. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Right now, I'd be satisfied just getting this room in order. | Şu anda, bu odayı düzene sokarsak memnun olacağım. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Dax to Kira and Odo. | Dax’tan Kira ve Odo’ya. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Go ahead, Commander. | Devam et, Komutan. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| There's something we'd like you to take a look at in Ops. | Operasyon Odasında görmenizi istediğimiz bir şey var. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| One of our listening posts in the Gamma Quadrant | Gama Çeyreğinden bir dinleme mesajı | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| picked this up a few minutes ago. | birkaç dakika önce alındı. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| It looks like a Cardassian military code | Kardasyan askeri şifresi gibi görünüyor | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| but the computer doesn't recognize it. | ama bilgisayar tanımlayamıyor. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Oh, it's Cardassian, all right. | Oh, Kardasyan, tamam. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| But I didn't think there were any Cardassians | Ama Gama Çeyreğinnde Kardasyalılar | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| in the Gamma Quadrant. | bulunduğunu bilmiyordum. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| None that we know of. | Bildiğimiz kadarıyla yok zaten. | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 | |
| Not Elgol red | Egol red değil | Star Trek: Deep Space Nine In Purgatory's Shadow-1 | 1997 |