Search
English Turkish Sentence Translations Page 147860
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Just pay up and let her leave. | Borcunu öde de kız gitsin. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
You won, so you pay. | Sen kazandığın için sen ödeyeceksin. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I barely won, you bastard! | Zar zor kazandım, seni piç! | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Ah, shit, it's only fuck money. Just pay her. | Kahretsin. Altı üstü para. Öde gitsin. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Cheap assholes... | Zavallı piçkurusu. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Hey, say something, then I�ll give you the money, ok? | Bir şey söyle de parayı sana vereyim olur mu? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Come on, you moan. I know you can talk. | Hadi, naz yapma. Biliyorum, konuşabiliyorsun. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Oh, stop teasing and let her go. | Sataşmayı kes de, bırak gitsin. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Bastard... | Lanet olası... | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I�m gonna pay! Hey, say something. | Parayı ödeyeceğim ama bir şey söyle. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I can't just give it to you. You have to say something, come on... | Parayı öylece sana veremem. Bir şeyler söylemelisin. Hadi. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Here, here... Shit! | Al işte, al... Kahretsin! | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Let's have them. | Hadi şunları toplayalım. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
You're such a fucker. | Ne boktan adamsın sen! | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Oh, it's me. Put Hae Mi on. | Benim? Hae mi'yi ver bana. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Then wake her up... | O zaman uyandır. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Oh, Hai Mi, it's dad. | Hae mi, benim baban. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
What did you learn at kindergarten today? | Anasıfında bugün ne öğrendin? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
...making a kite? | Uçurtma yapmayı mı? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Come here, you dumb ass. | Gel buraya, seni aptal. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Here, here...grab it. | Buraya, çıkar. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Wait a second... | Bir saniye. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
The light green float. | Açık yeşil "yüzenev"e. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
This boat is ancient It probably leaks, huh? | Bu kayık çok eski. Kesin su alıyordur, değil mi? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Will they pay double? They should. | İki kat mı ödeyecekler? Ödemeleri gerek. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Stop messing around. What? | Rahat dur. Ne? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Be glad that we even came this far. | Bu kadar uzağa geldiğimize şükret. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
That's why we pay you double. | Bu yüzden iki kat ödeme yapıyoruz. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
She's so rude. | O çok kaba. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
They're the size of your thing. | Senin şeyin kadarlar. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Hey, you saw mine? | Sen benimkini gördün mü? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I can tell. | Tahmin edebilirim. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
If it's bigger than this, I�m not gonna let you go today. | Bundan daha büyükse eğer bugün gitmene izin vermeyeceğim. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Whatever... Come here. | Neyse... Gel buraya. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
What's the rush? | Bu ne acele?! | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Coffee first... Ah, my shoes, my shoes... | Önce kahve içelim. Ayakkabılarım, ayakkabılarım. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Wait, is there a restroom here? | Burada tuvalet var mı? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
He's nuts. It's raining like hell, and he wants a fuck. | Adam deli. Şakır şakır yağmur yağıyor. O ise sevişmek istiyor. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Hey, you asshole. | Hey, serseri. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
It�s raining like this and you want to fuck? | Böyle yağmur yağarken mi beni becermek istiyorsun? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I feel like shit, so let's hurry up. | Berbat haldeyim, hadi acele edelim. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Hey, put your clothes on. | Hey, giy elbiselerini. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
One more sugar. | Biraz daha şeker. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Sugar's bad for you... | Çok şeker iyi değildir. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Pay up, l have to go. You have to pay me for the trip. | Paramı öde. Gitmem gerek. Yolculuk için ödeme yapmalısın. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
What, where's the boat, hey! Bring the boat...hey you! | Ne, kayık nerede? Hey! Kayığı getir. Hey sen! | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Come inside, it's raining. | Yağmur yağıyor. İçeri gir. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Hey!! | Hey. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
What are you gonna do? You have to pay me double the double now. | Ne yapacaksın? Bana çifte ödeme yapmalısın. Hemen. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Do you know how many customers l have? ... | Daha kaç müşterim var biliyor musun? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Fuck, l have to pee... | Kahretsin, çişim geldi. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I gotta go... | Çiş yapmam lazım. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I can't go here! | Oraya giremem. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Shit, don't look. | Kahretsin, sakın bakma. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
You'll pay up, right? | Paramı ödeyeceksin, değil mi? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Ooh, that's a relief. | Oh be rahatladım. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Oh, it's a bicycle. | Vay, bir bisiklet. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Hey, can you fix this? | Bunu düzeltebilir misin? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
It�s too loose. | Çok gevşemiş. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Oh, it looks so real. | Çok gerçekçi görünüyor. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Can l have it? | Benim olabilir mi? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
You seem like a nice guy since you can make a pretty thing like this. | Bu güzel şeyi yaptığından beri iyi bir adam gibi görünüyorsun. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Stop cursing, it doesn't suit you. | İltifat etmeyi bırak Sana yakışmıyor. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Oh, you say it, too. Right, it's not me. | Bunu sen mi söylüyorsun? Haklısın, yakışmıyor. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I know she's here. Who the fuck is holding her for hours?... | Onun burada olduğunu biliyorum. Saatlerdir kiminle beraber? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Can l hug you? | Sana sarılabilir miyim? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I�m attracted to men who are quiet. | Sessiz erkekler çok ilgimi çeker. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Fuckers...come out you fuck, come out before... | Adiler... Çık dışarı adi herif. Hemen çık yoksa... | Seom-1 | 2000 | ![]() |
He didn't do anything wrong! | O kötü bir şey yapmadı. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Come here, you bitch! Nothing's wrong here?? Fuckers... | Gel buraya, kaltak. Kötü bir şey yapmadı ha? Adiler. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
You sonofabitch, you know how much this costs? You asshole! | Seni orospu çocuğu. Bu bana kaç paraya mal oldu biliyor musun? Seni serseri... | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Hey, did you get paid? | Paranı aldın mı? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Hurry up, bitch! Fuck...get on... | Acele et, kaltak! Bin çabuk! | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Let's go... Motherfucker! | Gidelim... Orospu çocuğu! | Seom-1 | 2000 | ![]() |
An ugly ass motherfucker! | Orospu çocuğu! | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I�ll be here for a month. Let's get to know each other. | Bir ay buradayım. Hadi tanışalım. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
What colour do you like? | Hangi rengi seversin? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Take us to the green float. | Bizi yeşil yüzeneve götür. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Catch some? | Bir şey yakaladın mı? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Get it! Wow. | Yakaladım! Vay canına. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Damn, it's a big one. Look at it, go! | Büyük olmalı. Şuna bir bak. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
It's strong like you. | Senin gibi güçlü. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
You know, we should make sashimi out of this right away. | Bundan hemen bir "sashimi" yapmalıyız. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
You can do that? | Yapabilir misin? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
It�s good, huh? | Güzel değil mi? | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Better than I thought. | Tahminimden de iyi. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Take a look at this. | Şuna bak şimdi. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Wow, that's neat. | Vay, bu harika. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Oh, it's incredible! | Ah, inanılmaz. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Have some. | Ye biraz. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I came to see you because it's my day off. | Seni görmeye geldim çünkü bugün benim tatil günüm. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I�m not a whore. | Ben fahişe değilim. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
I came to see you because l wanted to, not for work. | Seni görmeye geldim çünkü öyle istedim. İş için değil. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
This is for someone else. | Bu başka biri için. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Don't forget to drink the juice. I�ll be back. | Meyve suyunu içmeyi unutma. Geri geleceğim. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
See you later... | Görüşürüz. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Thank you for helping my friend. | Arkadaşıma yardım ettiğin için teşekkür ederim. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Ah, ouch...shit! | Ah, lanet olsun. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
OK, slowly now... | Tamam, yavaşla biraz. | Seom-1 | 2000 | ![]() |
Excuse us, we need to make an inspection. | Afedersiniz, bir soruşturma yapıyoruz. | Seom-1 | 2000 | ![]() |