Search

English Turkish WordTranslations Page 222

English	Turkish	Details
Goto pointer	ışaretçiye git
change pointer to pen	ışaretçiyi kaleme çevir
change pointer to arrow	ışaretçiyi oka çevir
delete marker	ışaretçiyi sil
Hide pointer and button	ışaretçiyi ve düğmeyi gizle
Hide pointer and button always	ışaretçiyi ve düğmeyi her zaman gizle
clear mark	ışareti temizle
check, flag	ışaretle
marking	işaretleme
check boxes	işaretleme kutuları (çarpı koyarak)
to flag, to check off	işaretlemek
checked	işaretlenmiş
flags	ışaretler
Hide Marks	ışaretleri Gizle
flagged	ışaretli
forefinger	işaretparmağı
imbue	işba etmek
cooperation, collaboration	işbirliği
cooperation procedure	İşbirliği usulü
cooperative	işbirliği yapmayı seven
to cooperate	işbirliğinde bulunmak
collaborator	işbirlikçi
cooperative processing	işbirlikli işlem
cooperative game	işbirlikli oyun
worker, laborer, workman	işçi
labor federation	işçi federasyonu
labor summary sheet	işçi icmal tablosu
labor unions	işçi sendikaları
pleb, working class	işçi sınıfı
labor company	işçi şirketi
boilers suit	isçi tulumu
wages and other labour expenses	işçi ücret ve giderleri
labor	işçilik
labor cost	işçilik maliyeti
if	ise
date hired	ışe alma tarihi
job examination	işe giriş sınavı
to go to work	işe gitmek
garbage byte	işe yaramaz bayt
date hired	işealma tarihi
to pee, to piss	işemek
occupation	işgal
to occupy, to engross	işgal etmek
officious	işgüzar
busybody	işgüzar kimse
halva dessert made of rice, flour, almonds and sugar	ishakiye
diarrhea	ishal
heat	ısı
heat sink	ısı alıcı
walk-out	işi bırakma
edit a job	ışi düzenle
to branch out	işi genişletmek
heat loss	ısı kaybı
temperature-humidity index	ısı-nem endeksi
convection of heat	ısı taşınımı
Hold Job	ışi Tut
convection	ısı yayım
light	Işık
pearlsides	ışık balığı
exposure	işık düşürme
opacity	ışık geçirmezlik
aureole	ışık halkası
light pen	ışık kalemi
radiant	ışık saçan
to shine	ışık saçmak
Illumination	Işıklandırma
photometer	ışıkölçer
eternally	işıktır
thermal	ısıl
heat fixing	ısıl kaynaşma
pearlsides, spotted lanternfish, spothead lantern fish	ışıldak balığı
flash	ışıldama
to twinkle, to scintillate	ışıldamak
beamy	ışıldayan
shining	isiltili
name, substantive, noun, appellation	isim
royalty	isim hakkı
radiation	ışıma
to radiate	ışımak
anonymous	isimsiz
an unnamed file	isimsiz bir dosya
an unnamed file	ısimsiz dosya
ray, beam, beam of light	İşin
ray length	ışın boyu
gist	işin özü
to irradiate	ışın saçmak
cascade shower	ışın sağanağı
actinotherapy	ışın tedavisi
to kill	işini görmek
your job	İşiniz
to refract	ışınları kırmak
radiated, radiatus	ışınlı
radiolarians	ışınlılar
ray finned fishes	Işınlıyüzgeçliler
calefaction	ısınma
radial	ışınsal
radial symmetry	ışınsal bakışım
radial formula	ışınsal formül
stinging nettle	ısırgan otu
stinging nettle	isırganotu