Search

English Turkish WordTranslations Page 165

English	Turkish	Details
current site	geçerli site
current slide	geçerli slayt
current drive, current driver	geçerli sürücü
current drive connections	geçerli sürücü bağlantıları
current version	geçerli sürüm
current columns	geçerli sütunlar
effective date, current date	geçerli tarih
current date/time	geçerli tarih/saat
current type	geçerli tür
current keys	geçerli tuşlar
current usn	geçerli usn
current database	geçerli veritabanı
current web	geçerli web
current zoom	geçerli yakınlaştırma
current config	geçerli yapılandırma
default printer driver	geçerli yazıcı sürücüsü
current font	geçerli yazıtipi
current intensity	geçerli yoğunluk
current procedure	geçerli yordam
to validate	geçerliğini denetlemek
validation check	geçerlik denetimi
currentlocation	geçerlikonum
edit validation	geçerliliği düzenlenecek
validity, relevance, validation	geçerlilik
edit validation	geçerlilik düzenle
effective date	geçerlilik tarihi
void, invalid, illegal, not valid	geçersiz
Bad gateway	Geçersiz ağ geçidi
illegal character	geçersiz damga
illegal assignment	geçersiz değer atama
Bad file name	Geçersiz dosya adı
Bad file name or number	Geçersiz dosya adı veya numarası
Bad file mode	Geçersiz dosya kipi
Bad file mode	Geçersiz dosya modu
Illegal Tag	Geçersiz Etiket
Bad Destination	Geçersiz Hedef
illegal operation	geçersiz işlem
Bad Request	Geçersiz ıstek
disabled	geçersiz kılınmış
to disable	geçersiz kılmak
illegal instruction	geçersiz komut
expiry date	geçersiz olacağı tarih
Incorrect password	Geçersiz parola
to invalidate, to vitiate	geçersiz saymak
Bad Option	Geçersiz Seçenek
illegal syntax	geçersiz sözdizim
Bad Version	Geçersiz Sürüm
nocturnal	geceye ait
temporary, tentative, momentary, caducous, interim	geçici
contingent	geçici askeri birlik
buffer storage	geçici bellek olarak kullanılan remin bir parçası
error writing to temporary output file	geçici çıkış dosyasına yazma hatası
error removing temporary file	geçici dosyayı kaldırma hatası
reprieve	geçici erteleme
temporary difference	geçici fark
temporary pool	geçici havuz
whim, fad	geçici heves
temporal closure	geçici kapama
temporarily	geçici olarak
bivouac	geçici olarak kurulan askeri veya sivil cadır yerleşke alanı
to black out	geçici olarak şuurunu kaybetmek
transient area	geçici program alanı
program temporary fix	geçici program düzeltmesi
clipboard	geçici taşıma panosu
provisional booking	geçici yer ayırtma
adopted authority	geçici yetki
transitional liability	geçici yükümlülük
delay, lag	gecikme
delay angle	gecikme açısı
delay distortion	gecikme bozulması
delay equalizer	gecikme denkleştiricisi
delay line	gecikme hattı
latency, delay time	gecikme süresi
lead time	gecikme zamanı
to tarry	gecikmek
delay print	gecikmeli yazdırma
belated	gecikmiş
delayed	gecikti
adjournment	geciktirme
delay circuit	geciktirme devresi
to delay, to impede, to retard, to detain	geciktirmek
livelihood	geçim
living satandart	geçim standardı
bread and butter	geçim yolu
subsistence fishery	geçinme balıkçılığı
subsistence culture	geçinme kültürü
to get along	geçinmek
permeable	geçirgen
permeability, transmittance	geçirgenlik
to migrate	geçirmek
transition	geçiş
transition area	geçiş alanı
transition level flight (TL)	geçiş aşamasıın en alt sınırı
clearance	geçiş izni
bypass tray	geçiş tepsisi
Toggle keys	geçiş tuşları
hot key	geçiş tuşu
hot key sequence	geçiş tuşu bileşimi
toll	geçiş ücreti
cannot navigate	geçiş yapılamıyor